Gebelikte İlaç Kullanımı

Gebelikte İlaç Kullanımı

GEBELİKTE İLAÇ KULLANIMI VE İLAÇLARIN GEBELİK KATEGORİLERİ

 

Ecz. Zeynep Aksoy

Yazıma öncelikle tıp tarihinde kara bir leke olan taledomid faciasını anlatarak başlamak istiyorum.

1957-1961 yılları arasında Almanya’da gebelik kusmalarında kullanılmak üzere talodomit adlı bir ilaç piyasaya sürülmüştür. Bu ilaç Almanya’da 3000 den fazla fokomeli adı verilen duruma yani bebeğin kol ve bacaklarının bir kısmının olmadan doğmasına sebep olmuş, olay tıp dünyasına ise büyük yankı bulmuştur.

Bu olayın da bize gösterdiği üzere fetüs, gebelik boyunca plasentadan geçen pek çok ajana maruz kalır ve kullanılan ilaçların fetus yada yenidoğan üzerinde farmokolojik etkileri, yan etkileri yada komplikasyonları söz konusu olabilir.

Annenin gebeliği süresince kullandığı ilaçlar, anne kanından fetüsün dolaşım sistemine ‘’plasenta’’ aracılığı ile geçer. Plasenta anne ile bebek arasındaki madde alışverişi, solunum, metabolizma, atılım ve hormonel etkinliğin sürdürülmesinde etkili olan bir yapıdır.

Plasenta, anne ile fetüs arasında engel oluşturmadığından, anneden gelen zararlı etkilerden fetüsü korumaz. Anneden bebeğe besin, metabolit, ilaç, oksijen gibi bir çok madde plasenta yoluyla kolaylıkla geçer.

 

İLAÇLARIN ETKİLERİ

İlaçların oluşturduğu majör ve minör şekil bozuklukları ve işlevsel anomalilere konjenital defekt denir.

Gebeliğin ilk trimesterinde (ilk üç aylık dönemde) bir organ veya vücudun daha büyük bir bölümünde yapısal bozukluklara neden olmasına ise teratojenez adı verilir.

İlaçların teratojenik etkileri bakımından fetüs için en tehlikeli dönem 3-11. haftalar arasındadır.

Gebeliğin 2. ve 3. trimesterlerinde kullanılan ilaçlar ise fetüsün büyümesini veya işlevsel gelişimi etkileyerek fetüs dokularında zararlı etkiler oluştururlar. Doğumdan hemen önce veya doğum sırasında verilen ilaçların da doğum eylemi üzerinde veya yeni doğan üzerinde istenmeyen etkileri olabilir.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda gebelik süresi boyunca anneye yararı fetüse zararından çok olduğu ve ilaç kullanımının çok gerekli olduğu durumlarda, ilaç tedavisi tercih edilmelidir.

Tedavi piyasada uzun süredir var olan, güvenli ve bu sebeple tedavide uzun yıllardır tercih edilmiş ilaçlar ile yapılmalı ve mümkün olan en düşük doz tercih edilmelidir.

İlaca maruz kalınan dönem ile ilaçların gelişim bozukluklarına neden olması arasında bir ilişki vardır.

Döllenmeden doğuma kadar geçen süreç 3 döneme ayrılır.

1-Preembriyonik Dönem

2-Embriyonik Dönem

3-Fetal Dönem

Preembriyonik Dönem : Gebeliğin ilk 18 gününü kapsar. Bu dönemde fetüsün ilaçlardan etkilenmesi açısından - ya hep ya hiç prensibi -geçerlidir. Bu dönemde ilaca maruz kalması, kalıcı zarar oluşturacak düzeyde ise embriyonun ölümüne neden olur. Tersi durumda ise embriyo normal gelişimini sürdürür.

Embriyonik Dönem: Teratojenite açısından en duyarlı dönemdir. Sinir plağının oluşmasından, damağın kapanmasına kadar olan dönem 18-21. günler başlayıp 55-60.güne kadar devam eden yaklaşık 36-40 günlük bir süreyi kapsar.

Bu dönemde hücreler doku ve organları oluşturmak üzere farklılaşır. Bu duruma organojenez denir. Bu dönem içerisinde teratojen maddeye maruz kalınması embriyoda organ zedelenmesine neden olur. İlacın alındığı günde oluşumu en etkin durumda olan organ ya da yapının zedelenmeye uğrama olasılığı en büyüktür.

Fetal Dönem: Organojenezden sonra gelen ve doğuma kadar olan dönemdir. Fetal dönemde organlar gelişme gösterir ve işlevsel bakımdan olgunlaşır.

Bu dönemde ilaca maruziyet intrauterin büyüme ve organ işlevlerinde bozukluk meydana getirebilir.

İLAÇLARIN  SINIFLANIRILMASI

FDA ilaçların olası teratojenik etkilerinin ciddiyetine göre ilaçları A, B, C, D ve X olmak üzere 5 kategori içerisinde toplamıştır.

A Kategorisi: Bu konuda yapılan kontrollü araştırmalar ilacın ilk trimesterde fetus üzerinde risk veya fetal zedelenme oluşturmadığı bildirilen ilaçlardır. Daha sonraki dönemlerde de ilacın zararlı olduğu yönünde kanıt yoktur. Bu ilaçlar gebelerde en güvenilir ilaçlardır.

B Kategorisi: Bu kategorideki ilaçlar aşağıdaki durumlardan birine uyarlar.

1.Yapılan çalışmalarda ilaç, hayvanlarda teratojenik etkiler göstermemiştir, ancak hamilelerde klinik deneyim yetersizdir.

2. Yapılan çalışmalarda ilaç deney hayvanlarında fetal risk göstermiş, ancak hamilelerde yapılan kontrollü klinik çalışmalarda fetal risk oluşturmadığı bildirilmiştir.

B Kategorisindeki ilaçlar, gerekliyse hamilelikte kullanılabilirler. En sık kullanılan ilaçlardan olan parasetamol bu gruba örnektir.

C Kategorisi: Bu kategorideki ilaçlar aşağıdaki durumlardan birine uyarlar.

1. İlaçların hayvanlarda embriyosit ve teratojenik etkileri gösterilmiştir, ancak hamilelerde klinik deneyim yetersizdir.

2. Deney hayvanlarında veya hamilelerde ilaç incelenmemiştir.

C kategorisindeki ilaçlar, hekim ilacın hamile kadına sağlayacağı yararın, fetus üzerindeki potansiyel zararından daha fazla olacağına inanıyorsa kullanılmalıdır.

D Kategorisi: Bu kategorideki ilacın insanda fetus üzerine zararlı etkisi kanıtlanmıştır.

 D kategorisindeki ilaç, ilacın kullanılmaması durumunda anne adayı ve fetus daha büyük risklerle karşılaşılacaksa, yarar-zarar oranı dikkate alınarak, yaratabileceği olası riskler anne adayına detaylarıyla anlatılarak, kullanılmalıdır.

X Kategorisi: Bu kategorideki ilaçların, deney hayvanları ve hamilelerdeki incelemeleri ilacın fetusa zararını göstermiştir.

Bu gruptaki ilaçların kullanılmalarının yararları, fetusa zararlarının yanında önemsiz kalır.

X Kategorisindeki ilaçlar, hamilelerde ve hamile kalma olasılığı bulunanlarda kontrendikedirler ve hiçbir şekilde kullanılmamalıdırlar.

Gebelikte ilaç kullanımının gerekli olduğu durumlarda eczacı ve hekimlerden bilgi alınmasının elzem olduğunu belirtir, tüm anne adaylarına sağlıklı bir süreç dilerim.

 

KAYNAKLAR

1-DiPiro, J. T., Wells, B. G., Schwinghammer, T. L., & DiPiro, C. V. (2015). Pharmacotherapy Handbook, England.

2-Yakıncı, C. (2012). Koruyucu sağlık rehberi. Türk Eczacılar Birliği.

3-Kayaalp, S. O. (2005). Rasyonel tedavi yönünden tıbbi farmakoloji. Hacettepe Taş Kitapçılık Limited Şti..

4--Eczacının Başvuru Rehberi Kitabı (2015).

 

 

Ecz. Zeynep Aksoy

zeynepacaraksoy@gmail.com

 

DİĞER HABERLER
Neden D3 Vitamini ?
İyi Bayramlar..
Sağlıklı Yaşamın Formülü
Concorde Sendromu
Yaşa Bağlı İşitme Azlığı
Down Sendromlu Bireyler
Ruh Sağlığınız İçin Denge Şart
Gençleşmek Çok Kolaymış
Çocuklar Neden Yemek Seçer?
Doktor Yerine Aktara Gidenler İçin Hayati Uyarı
Sahte Gıda Takviyelerindeki Tehlike
Kutlu Olsun...
Prostat Kanseri
6 Portakal Mucizesi
Hangi Vitamin ve Neden?
Vajinal Mantar
Kalp Hastalıklları
Romatizma ve Belrtileri
Mide Yanması Nedir?
Hastalıktan Nasıl Korunurum
Sinüzit nedir?
Yüksek Ateşte Kaçınılması Gereken 7 Hata
Kuru Meyvelere Dikkat!
Çocuklarda Gastrit ve Ülser
Kuru Ciltlere Özel Doğal Savaşçılar!
Gripten Korunmanın Yolu
Bütün Mesele Direncimiz!
Mutlu Yıllar!
Diyabette Bunama Riski
Mucizevi Besin Dağ Çileği

En Çok Okunanlar


Gençleşmek Çok Kolaymış

Yürümek pek çok kişi için yaşamın her anında bir yerlere yetişme telaşıyla sık sık başvurulan bir yöntem. Bu yol, aslında daha sağlıklı bir hayatın da anahtarı.

Yaşa Bağlı İşitme Azlığı

Yaşın ilerlemesiyle birlikte işitmede ve bilişsel becerilerde değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. Tıbbi hastalıklar, psikolojik faktörler, görme ve işitme bozuklukları gibi duyusal eksiklikler yaşa bağlı bilişsel gerilemeyi hızlandırabiliyor.

Sağlıklı Yaşamın Formülü

Sağlıklı yaşam tarzı ve beslenme konusunda gündemde yer alan birçok trend arasından "sezgisel beslenme", kişinin yemekle olan ilişkisini geliştirmeye odaklanan bir yaklaşım olarak ön plana çıkıyor.