Mitokondrilerimiz Kadar Konuşalım !

Mitokondrilerimiz Kadar Konuşalım !

Ecz. Burcu Çengel Karabulut

Herkese merhaba, hepimizin hızlı akan hayatın içinde zaman zaman bir şeylere yetişemediğimiz ve kendimizi, yorgunluğumuzu anlatırken bulduğumuz vakitler olur.  Bunun arada bir olması durumu normaldir fakat bu durum uzun soluklu bir hal aldıysa ve artık işin içinden çıkamıyorsak bir şeyleri sorgulamamızın zamanı gelmiştir.       

Kronik yorgunluk sendromu; hastalık tanısı alınmadığı halde fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak yorgunluk veya tükenmişlik halinin 6 aydan uzun sürerek normal hayata devam edememe durumudur.

Bu hal devam ederken;

-Uykudan dinlenmiş kalkamama,

-Egzersiz yapamama ya da egzersiz sonrası tükenme,

-Eklem ağrıları, kas ağrıları, boğaz ağrısı ve baş ağrıları,

-Boyunda hassas bezelerin varlığı,

Gibi durumlar ne yazık ki eşlik etmektedir.

Kronik yorgunluk sendromunun bu kadar sık görülmesinin nedenleri;

-Bağışıklık sistemimizin zayıf olması,

-Viral enfeksiyonlar,

-Hormonal dengesizlikler,

-Kronik tansiyon düşüklüğü,

-Vitamin mineral eksiklikleri,

-Gıda alerjileri ve duyarlılığı,

-Antioksidan kapasitemizin yetersizliğidir.

Peki yorgunluk deyince aklımıza neden mitokondrilerimiz gelmeli?

Mitokondriler, hücrelerin enerji üretim merkezleridir. Ne kadar çok ve sağlıklı mitokondri varsa o oranda enerji üretilir.

Her birimizin sahip olduğu enerji düzeyi ve hatta yaşam ile ölüm arasındaki çizgi mitokondrilerimizin sayısına ve sağlığına bağlıdır.

Aslında birçok hastalığın altında mitokondriyal disfonksiyon vardır!

Mitokondrilerimiz yaşam tarzımızdan etkilenir mi?

Desteklersek sonuçları değiştirebilir miyiz?

Gerçekten bizi biz yapan mitokondrilerimiz mi?

Mitokondrilerimize sahip çıkıp, gereken özeni nasıl gösterebiliriz???

-Hayatımıza egzersizi katarak mitokondri üretimini, mitokondriyal biyogenezi arttırarak,

-Diyetimize dikkat ederek yani şekeri, işlenmiş ürünleri, sağlıksız yağları, glisemik indeksi yüksek karbonhidratları hayatımızdan çıkarıp; yeşil yapraklı sebzeleri, tohumları, Hindistan cevizi yağı, avokado yağı gibi sağlıklı yağları daha çok tüketerek inflamasyonu, serbest radikalleri azaltıp ATP üretimini, insülin ve leptin duyarlılığını arttırarak,

-Karanlık ve mümkünse sadece yatağın olduğu, sesten uzak bir odada uyuyarak yani uyku hijyenimize dikkat ederek,

-Stres yönetimimizi sağlayarak,

-Fe eksikliğimizi gidererek,

-D vitamini değerimizi 70 ng/ml- 80 ng/ml  seviyesinde tutarak,

-B kompleks vitaminler, CoQ10, SAM-e, Karnitin, Omega 3 gibi desteklerden yararlanarak,

-Oksidatif stresle baş etmek için antioksidan kapasiteyi arttırmak adına;

A, C, E vitaminleri, ALA, Nac, Glutatyon, Se, Cu, Mn, Sülforofan, Resveratrol, Curcumin, EGCG ve yaban mersininden yararlanarak, daha sağlıklı mitokondrilerimizle daha mutlu bir yaşama geçebiliriz.

Sağlık, mutluluk ve yüksek enerji hep bizimle olsun…

                                                                                      

 

eczacininsesi.com

DİĞER HABERLER
’Reçete’ / Astım Hastalığı
Kutlu Olsun
’Reçete’ / Radyoterapi Sürecinde Merak Edilenler
Bahar Alerjisinden Korunma Tavsiyeleri
Gebelikte Hipertansiyona Dikkat!
Her Baş Ağrısı Migren Olmayabilir
Reçete Karaciğer Yağlanması
Anında Etkili, Doğal Sinüzit Spreyi
Bromelain Nedir?
’Reçete’ / Akciğer Kanseri
Akıllı Saate Bakan Doktora Koşuyor
Kalp Krizinden Korunmak
İyi Bayramlar
Bahar alerjisine dikkat
Beslenme ve Diyet Önerileri
’Reçete’ / Nükleer Tıp, PET ve Kanser Tedavisi
’Reçete’ / Antibiyotik Direnci
Hemen Acile Koşmayın
Kanserde Yeni Tedavi Yöntemleri
Cilt Lekeleri
Kutlu Olsun
Reçete Kanser Nasıl Tanınır
Ramazan Ayında Susuz Kalmamak
Kızamık virüsünden nasıl korunulur?
Hamilelerdeki Rahatsızlıklar Nasıl Geçer?
Kutlu Olsun
’Reçete’ / Meme Kanseri
Dijital Demans Tehlikesi
Ramazanda İlaç Kullananlara Uyarılar
Ramazanda Beslenme Önerileri

En Çok Okunanlar


Kalp Krizinden Korunmak

Kalp krizleri genellikle kalbi besleyen koroner damarlarda oluyşan ağlı plakların üzerinde milimetrik yırtılmaların oluşması ve saniyeler içinde üzerinde pıhtı birikerek damarı tıkaması sonucu görülür.

Akıllı Saate Bakan Doktora Koşuyor

Son dönemde akıllı saatler, sağlık takibi konusunda büyük ilgi görüyor. Nabız ölçümü, uyku düzeni ve adım sayma gibi özellikleri bulunan bu cihazlar, her yaştan ve alandan kullanıcının dikkatini çekiyor.