Böcek Isırıklarına Dikkat

Böcek Isırıklarına Dikkat

Yaz aylarında açık havada fazla saatler geçirdiğimiz için sinek ve böcek sokmaları çok daha sık görülüyor. Bunların önemli bir bölümü sıkıntı yaratmadan kendiliğinden geçse de bazıları ölüme varan sonuçlar doğurabiliyor. Peki, hangi böcek ısırıkları karşısında dikkatli olunmalı?

Peki, sivrisinek ve böcek sokması durumunda neler yapılmalı? En fazla hangi böceklere dikkat edilmeli? Hangi aşamada mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı? Merak edilenlere Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Asuman İnan’la yanıt aradık.

Hangi böcek ısırıkları önemli?

Yaz mevsiminde özellikle yeşil alanlarda ve sahil kenarlarında böcek ısırıklarına çok fazla rastlandığına değinerek sözlerine başlayan Doç. Dr. İnan, “Sivrisineklerin, karıncaların, uyuz böceğinin ısırması ya da sokması büyük problemlere yol açmayabiliyor. Kızarıklık ve kaşıntı yapıp birkaç saat içinde kendiliğinden geçiyor” diyor.

Her böcek ısırığı ya da sokması bu kadar masum olmayabiliyor. Özellikle de arı sokmaları… Doç. Dr. İnan, arı sokmalarının bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara hatta ölüme yol açabileceğinin altını çizerek şüpheli durumlarda mutlaka hekime başvurulması gerektiğini vurguluyor.

Akrep sokmasında ise beklemeksizin bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekiyor. “Çünkü akrep sokmalarında öncelikle acı, uyuşma, sokulan bölgede yanma ve şişme görülüyor. Hatta bazen nefes darlığı, halsizlik, baş dönmesi, kusma veya kas krampları meydana geliyor” diyerek açıklıyor sebebini.

İlk önce böceğin ısırdığı ya da soktuğu yer temizlenmeli. Mümkünse su ve sabunla yıkarak temizlemek gerekli. Ardından eğer hastaneye başvuracak kadar bir belirti görülmüyorsa, ısırılan bölgenin üzerine soğuk bir kompres uygulanmalı. Böylece ağrı, şişlik ve kaşıntı azalır.

Kene tutulması ciddiye alınmalı

Doç. Dr. İnan’ın özellikle üzerinde durduğu bir başka böcek sokması ise kenelerle ilgili… İlk tutunduğu anda sadece bir kızarıklık yapsa da keneyle bulaşan hastalıklar olduğunu ifade eden Doç. Dr. İnan, “Özellikle Türkiye’de de görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), kene tutulması sonucunda oluşuyor ve müdahale edilmezse ölüme yol açabilen bir hastalık” diyerek özellikle bazı bölgelere dikkat çekiyor:

“Özellikle İç Anadolu’da ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde Tokat, Sivas, Çorum ve Erzurum gibi illerde kene tutulması yaşandıysa mutlaka hekime başvurulması gerekiyor.”

Kene tutulması durumunda çok dikkatli davranılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. İnan bir de uyarıda bulunuyor:

“Kene tutulması durumunda özellikle üzerine sigara basılmaması, alkol dökülmemesi gerekiyor. Uygun bir yöntemle çıkarılması ve içindeki mikrobun boşaltmaması vücut için önemli. Çünkü uygun bir şekilde çıkarılmadığında kanamalı ateşe yol açabiliyor. Türkiye’de sivrisineklerden bulaşan sıtma artık görülmüyor. Ancak Afrika gibi tropikal ülkelere seyahat sırasında sivrisinek ısırmaları oluştuysa ve ateş, bulantı, kusma, ishal gibi belirtiler de varsa hemen hekime başvurmak gerekiyor.”

Peki böcek sokması durumunda ne yapılmalı?

Çoğu zaman sivrisinek ya da böcek sokması, sonrasında yaşanılan kızarıklık ya da kaşıntı sonucu fark ediliyor. Ne tür bir böceğin buna sebep olduğunu görme şansı olmuyor. Peki bu gibi durumlarda nasıl bir yol izlemeliyiz? “İlk önce böceğin ısırdığı ya da soktuğu yer temizlenmeli” diye yanıtlıyor Doç. Dr. İnan ve şöyle devam ediyor:

“Mümkünse su ve sabunla yıkarak temizlemek gerekli. Ardından eğer hastaneye başvuracak kadar bir belirti görülmüyorsa, ısırılan bölgenin üzerine soğuk bir kompres uygulanmalı. Böylece ağrı, şişlik ve kaşıntı azalır.”

Basit bir böcek ısırığında kızarıklık ve kaşıntı görülmesi olağan karşılanıyor. Normal şartlarda birkaç saat içinde kendiliğinden azalması hatta yine birkaç gün içinde de geçmesi bekleniyor. Ancak her böcek ısırığı karşısında bu kadar şanslı olunmuyor. Hangi durumlarda bir sağlık kuruluşuna başvurmamız gerektiğini Doç. Dr. İnan’dan öğreniyoruz:

“Isırılan bölge hızla büyüyorsa, yoğun kaşıntı ortaya çıktıysa, kusma, baş dönmesi özellikle de nefes almada güçlük gibi ciddi bir belirti varsa acil olarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Bunlar ciddi alerjik reaksiyon belirtileridir ve ölümle sonuçlanabilir.”

Alerji sorunu olanların daha dikkatli olması şart

Herhangi bir maddeye karşı alerjik reaksiyonu olan kişilerin ise daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. İnan, alınabilecek önlemleri sıralıyor:

“Eğer ormanlık, çalılık veya sahil kenarına gideceklerse yanlarında alerji ilaçlarını bulundurmalılar. Özelikle çocuklar kendilerini korumayacağı için ince de olsa uzun kollu ve bacaklı giysiler giydirilmeli, çıplak ayakla gezmeleri engellenmeli. Bu alanlarda bulunduktan sonra böcek ısırığı ya da kene tutulması var mı diye kontrol edilmesi de çok önemli.”

 

 

https://www.trthaber.com/haber/saglik/yazin-bocek-isirmalarina-dikkat-871774.html

DİĞER HABERLER
’Reçete’de’ Fonksiyonel Beslenme Nasıl Yapılır?
Kalp Hastalıklarından Korunmak
Diş Sağlığına Zarar Veren Alışkanlıklar
’Reçete’de’ Baş Ağrısı Neden Olur?
Tavsiye İle İlaç Almayın
Bağırsak Kanseri Belirtileri
Hipertansiyon Nedir?
Gençlerde Kalp Hastalığı
’Reçete’de’ Hangi Bitki Ne İçin Kullanılır?
Batı Nil Virüsü
Reçetede Yeni Bölüm
Reçetede Aralıklı Oruç
Kaliteli Uyku Önerileri
Düzenli Adet Döngüsü
Kutlu Olsun
Kırık Kalp Sendromu Nedir?
Reçetede Diz Kireçlenmesi
Kuru Meyveler
Çocuklarda Güneş Çarpması
EczacınınSesi MobilApp hep cebinizde!
’Reçete’de’ Uyku Apnesi
Böcek Isırıklarına Dikkat
Maymun Çiçeği Varyantı
’Reçete’de’ Yaşlılıkta Sağlık Rehberi
Diyabetik Retinopati
İshal Vakalarında Artış
Her Mutsuzluk Depresyon Değildir
Artan İshal Vakalarına Dikkat!
Bromelain Faydaları ve Kullanım Alanları
Bel Fıtığı

En Çok Okunanlar


Hipertansiyon Nedir?

Yüksek tansiyon olarak da bilinen hipertansiyon, atardamarlarda kanın normalden daha yüksek basınçla akması sonucu kan basıncının olması gerekenden daha yüksek olması durumudur

Batı Nil Virüsü

Hastalıktan korunmada etkili bir aşının henüz geliştirilmediğini belirten Prof. Dr. Ali Acar, hastalıktan korunmada temel prensibin kişisel koruyucu önlemler olduğunu belirterek bu önlemleri açıkladı.

Gençlerde Kalp Hastalığı

Hatalı beslenme alışkanlıklarının ve obezitenin giderek yaygınlaşması nedeniyle kalp hastalıklarının son yıllarda görülme sıklığı 50 yaş altındaki kişilerde giderek artıyor.