Saygı ve Sevgi ile Anıyoruz
Büyük önderimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ü en derin sevgi, saygı, bağlılık ve minnetle anıyoruz.
Mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapılmalı?
Çocukların okula başlamadan önce ciddi bulaşıcı hastalıklardan korunması için difteri-boğmaca-tetanoz- çocuk felci, hepatit A, hepatit B, kızamık-kızamıkçık-kabakulak, su çiçeği, pnömokok, menenjit aşıları tamamlanmış olmalıdır. Ayrıca risk taşıyan bireylerin (6-59 ay arası tüm çocuklar, 50 yaş üstü tüm erişkinler, kronik akciğer, kalp, böbrek hastalığı olanlar) influenzaya karşı Eylül- Ekim aylarında aşılanması önerilmektedir.
Yaşamın ilk yılında bebeğin anne sütüyle beslenmesini sağlamak, daha sonrasında sağlıklı ve dengeli beslenmek. Bağışıklık sistemini güçlendiren etkiye sahip besinleri soframızdan eksik etmemek de çok önemli.
Yeterince uyuyarak dinlenmek, hastalıklardan korunmak ya da hafif geçirmek için fayda sağlar. Çocukların özellikle okula gittiği dönemlerde, sabah rahatlıkla ve dinlenmiş şekilde uyanabileceği şekilde erken yatması, okul başarısının yanı sıra bağışıklık sistemi için de gereklidir. Hastalıklardan korunabilmek için sağlıklı çevresel koşulları sağlamak da önemli.
Bu dönemde vitamin takviyesi öneriyor musunuz?
Bağışıklık sistemini güçlendirdiği öne sürülen çeşitli bitki-vitamin takviyesi gibi ürünleri eczane ve marketlerde bulmak mümkün. Yapılan çalışmalar, bu tip takviyelerin birçoğunun hastalık sıklığı ve şiddeti üzerine belirgin bir etkisi olmadığını gösteriyor. Bunlar arasında C vitamini ve çinkonun bağışıklığı bir miktar desteklediğine dair veriler mevcut. En iyisi çocuğumuza bu desteği doğal besinler aracılığıyla vermeye çalışmak.
Çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmeye yarayan özel besinler var mıdır?
Vücudun doğal direncini artırmak için alınabilecek en kolay önlem, taze meyve ve sebze tüketmek. Sebze, meyveyi yeterli miktarlarda yiyen insanlarda, içerdikleri C vitamini, karoten, likopen, antioksidanlar, lifler sayesinde hem bağışıklık sistemi daha kuvvetlidir, hem de kalp-damar hastalıkları daha az görülür.
C vitamini içeren besinlerin düzenli tüketilmesi, hastalıklardan korunmamıza yardımcıdır. Turunçgiller, özellikle portakal, mandalina ve diğer taze meyveler C vitamininden zengindir.
Havuç, bal kabağı, domates, greyfurt, karpuz, şeftali gibi sarı-turuncu-kırmızı renkli meyve ve sebzeler karoten ve likopen denilen pigmentleri içerirler, bunlar vücutta hem A vitaminine dönüşerek hem de antioksidan etkileriyle bağışıklığı güçlendirirler.
Ceviz, badem gibi kuruyemişler, et, balık, yumurta gibi hayvansal gıdalar, deniz ürünleri, bağışıklığı destekleyen çinko bakımından zengin besinlerdir.
Omega 3: Balık ve deniz ürünleriyle alınan yağlar, kalp ve damar sağlığı açısından faydalarının yanı sıra enfeksiyonların yarattığı yangısal reaksiyonları engeller. Çocuklarımızın haftada en az 2 kez balık yemesini desteklemeliyiz.
Sarımsak: Yapılan bilimsel çalışmalar, içerdiği organosülfür bileşiklerin toksinlerle savaştığını, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok hastalıkta önleyici etkisi olduğunu gösteriyor. Hem antibakteriyel hem de antiviral etki gösteriyor ve soğuk algınlığı, nezle ile grip gibi bu mevsim en sık görülen hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor. Maksimum fayda sağlamak için sarımsağın ezilerek ve çiğ olarak yenmesi önerilir. Ayrıca hastalık dönemlerinde çocuğunuza ıhlamur, zencefil, bal, limon, elma çayı gibi bitki çayları hazırlayarak, hem boğazındaki tahrişin azalmasına yardımcı olabilir, hem de sıvı alımını destekleyebilirsiniz.
Çevresel anlamda nelere dikkat edilmeli? Açık havada daha çok zaman geçirmeliyiz. Havaların serinlemesiyle beraber, açık havada üşüme ve soğuk alma korkusuyla geçirilen zaman azalır. Hatta mecburiyetler dışında sokağa çıkılmaz hale gelir. Kapalı, kalabalık alanlarda geçirilen vakit arttıkça, hastalıkların bulaşması da kolaylaşır. Kış aylarında çocuklarımızla vakit geçirmek için, kalabalık alışveriş merkezi veya temizliği güvenilir olmayan kapalı oyun alanları yerine, mümkün olduğu kadar açık alanları ve temiz hava alabileceği yerleri seçmeliyiz.
Sigara dumanına dikkat!
Sigara dumanına aktif veya pasif olarak maruz kalınması durumunda, enfeksiyonlara yatkınlık artar. Sigara dumanı, solunum yolunu örten dokuların bütünlüğünü bozar, solunum yollarını süpürerek temizleme görevi olan silia adı verilen tüycükler sigara dumanından zarar görerek bu fonksiyonu yerine getiremez ve hastalığa daha duyarlı hale gelinir. Açık alanlarda dahi sigara dumanına maruz kalmak çocuğumuzun daha kolay hastalanmasına neden olur.
Genel hijyen kurallarını uygulayalım ve öğretelim
Yemeklerden önce ve sonra, tuvaletten önce ve sonra el yıkama konusunda çocuklar eğitilmelidir. Öksürme ve hapşırma sonrası ellerin su ve sabunla iyice yıkanması veya alkol içeren el dezenfektanlarının kullanılması, hasta kişilerle temas durumunda maske kullanılması, hasta kişilerin bulunduğu ortamın sık sık havalandırılması gereklidir. Kapı kolu, masa, bardak gibi yüzeylerde bazı virüsler 2-8 saat canlı kalabilir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi bulaşma riskini de en aza indirecektir. Hasta çocukların iyileşene kadar okula gönderilmemesi, enfeksiyonun yayılmasını engellemek için önemlidir.
Herkese Bilim Teknoloji
Büyük önderimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ ü en derin sevgi, saygı, bağlılık ve minnetle anıyoruz.
Şeker hastalığı kontrol edilmediği takdirde ciddi görme hasarlarına sebebiyet verebiliyor" dedi.
Moderatör: Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Konuk: Prof.Dr.Deniz Demiryürek Cildimizi Nasıl Koruruz? Medikal Estetik Uygulamalarında Nelere Dikkat Etmeli?
D vitamini, vücutta önemli birçok biyolojik işlevi yerine getiren ve genel sağlık için kritik bir rol oynayan yağda çözünen bir vitamindir.
Sağlık otoritelerinin son derece bulaşıcı olarak tarif ettiği bir virüs hızla yayılırken uzmanlar, bu altı belirtiye sahip olan kişilere evde kalmaları çağrısında bulundu.
Reçete de Saglıklı Üremede Dikkat Edilmesi Gerekenler